Çetin bir süreç içerisinde mücadele veriyoruz. Başbakan söylemlerinde, bir sahada hakemler nezdince, bir TFF kararlarıyla adaletten, bilimsellikten ve vicdandan bi haber olduk.
Bucaspor kulübü basın sözcüsü Timur Yaykıran TFF'nin aldığı bir karar ile Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na sevkedildi. Gerekçesi neydi peki? Gerekçesi çok basit. Federasyon başkanı Mahmut Özgener'e Bucaspor kulübü resmi internet sayfasında Bucaspor - Sivasspor müsabakası ardından yorumlarda bulunup sorular sorması! Öyle bir devirde yaşamaktayız ki soru sormak bile yasak kimilerine, kimilerine ise teknik direktör iken menajerlik şirketi sahibi olmak çok basit ve geçiştirilebilecek bir durum.
Uzun uzun anlatmak istemiyorum, olayın siyasi boyutunu, İzmir ile ilgili boyutunu, beni en çok üzen şey ise nedir diye soracak olursanız, Sayın Yaykıran'ın yapmış olduğu açıklama ve sormuş olduğu soruların kulüp resmi sayfasından kaldırılmasıdır! Kendi Basın Sözcüsü'ne bile sahip çıkamayan bir yönetim zafiyetidir! Yaykıran'ın açıklamalarının arkasında durmak gerekirse TFF ile mahkemede hesaplaşmak yerine insanları mücadele etmeye, adaletsiz ve hunharca takımımıza uygulanan adaletsizliklere karşı bilinçlendirmeye yönlendirmek yerine, Yaykıran'ın yorumlarının ve düşünce özgürlüğünün sonuna dek ardında durmak yerine bu açıklamayı silmek Başbakanımızı belki de daha fazla kızdırmamak için olsa gerek.
Acaba kim hangi maksat ile Sayın Yaykıran'ın açıklamalarını resmi sitemizden kaldırtmak korkusuna sahiptir? Ülkemizde yorum yapmak, soru sormak ve düşünmek bile tahammül edilemeyen bir durum haline gelmiştir.
Şimdi gelin Yaykıran'ın kaldırılan yazısına yorum ve sorularına bir göz atalım. Bu yorumların arkasında durmayanların amaçlarını sorgulayalım. Tek sözümüz var, "Futbol sadece futboldur." Onu siyasetle yoğurarak faşizme dönüştürmeye çalışan Özgener Federasyonunu kınıyorum!
O yazıyı kulüp resmi sitemizden kaldırtabilirsiniz ancak beynimizden silemezsiniz!
“Buca Arena’da Sivasspor ile oynadığımız muhteşem atmosferli hayati maçta, hakem Kuddusi Müftüoğlu’nun 26. dakikada vermiş olduğu uydurma penaltı kararı ve ardından oyuncumuz Kamil Ahmet Çörekçi’ye gösterdiği haksız kırmızı kart, düşmemek için mücadele eden takımımızı mücadelede 10 kişi bırakmış ve Bucasporumuz, maçı oynamadan mağlup ilan edilmiştir.
Oyunu kimler oynuyor?
Spor Toto Süper Lig'de maç yöneten bazı hakemlerimiz, takımımızı bu lige layık görmemekte ve maçlarda takımımızın kötü sonuçlar alması için tatlı bir telaş içersindedirler. Futbol Federasyonu’muzdan hakem hataları ile yapılan son açıklamada, futbolun bir oyun olduğu ve bu kadar ciddiye alınmaması gerektiği, hakem hatalarının olabileceği vurgulanmıştır.
Sayın Futbol Federasyonu Başkanı ve Sayın Merkez Hakem Kurulu Başkanı’na bir kaç sorumuz olacak;
Futbol maçlarımızda oyunu kimler oynuyor ?
Oyunu oynamaları gerekenler hakemlerimiz mi yoksa takımlarımız mı ?
Futbol maçlarında, verdikleri kararlar ile takımları 10 kişi oynamaya mahkum eden hakemlerimiz, bu oyuna nasıl bir katkıda bulunuyorlar ?
Tüm müsabaka sırasında olması gereken, hakemlerin adil ve eşit bir mücadeleyi savunmaları gerekmez mi ?
10 Kişi kalan takımın, bile bile ezilmesini seyretmek, hakemlere nasıl bir duygu yaşatmaktadır ?
Hakemlerimiz bilmelidir ki, müsabaka esnasında oyunculara gösterilen kırmızı kartlar, müsabakanın dengesini tamamen bozmaktadır.
Uyarı almıştık
Hafta içi futbolun içerisinde bulunan birçok insandan, birçok kulüpteki dostlarımızdan “Kuddusi’ye dikkat edin, hiç sağlam değildir. İnce ince işler, skoru değistirir” diye uyarılar gelmişti. Bu hakemin bunu yapacağından birçok insan süpheliydi ancak bu kadar bariz bir şekilde acemice yapacağını tahmin edememistik. Hakem camiasının içerisinde de bu tür virüslerin varlığını futbolun içerisindeki birçok insan bilmektedir... Bunları temizleyecek cesareti TFF ve MHK den bekliyoruz.
Müftüoğlu'nu unutmayacağız
Ne yazık ki, Bucaspor olarak bu güzel futbol gecesinden bizim adımıza kalan, Sayın Kuddusi Müftüoğlu’nun anlaşılmaz penaltı ve kırmızı kart kararıdır. Bu karardan sonra sahada seyredilen ise zayıf kalmış bir takımın sahada varoluş için ümitsizce çırpınmasıdır.
Hakem Kuddusi Müftüoğlu, geri dönülmez büyük bir hata yapmıştır. Bu hata Bucaspor'umuzun Spor Toto Süper Lig’de kalma mücadelesine ciddi bir darbedir. Camiamız, bu maça damgasını vuran Kuddusi Müftüoğlu’nu unutmayacaktır.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur."
Şimdi soruyoruz, TFF bu adaletsiz yönetim ve iddiaların üzerine gideceğine, ülke futbolunu temizleyeceğine, canı yanmış bir kulübün basın sözcüsünün açıklamasına bile tahammül edemeyen irade ile mi adaleti ve temiz futbolu sağlayacak? Yaykıran büyük camiaların başkanları gibi Federasyon başkanı ve maçın hakemine ağır hakaretler mi etmiş, hakem odasını mı basmıştır? Mesaj çok basittir, sesinizi kesin, geldiğiniz yere gidin...
Yaykıran dışında kimse de ses çıkartmıyordu zaten!
Son olarak sizlere Nazım'dan adeta Buca için yazıldığını her okuduğumda düşündüğüm, özdeşleştirdiğim bir dörtlük ile veda edelim.
"Ve açsak, yorgunsak, al kanlar içindeysek eğer
Ve hala şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
Kabahat senin, demeye de dilim varmıyor ama
Kabahatin çoğu senin, canım kardeşim."